Hayaller
YAZAN: Ali Hasırcı, Sınıf Öğretmeni
22 yıl çalışmıştım Gökçebey ilçesinde….
Dile kolay bir ömür… Çocuk sayılırdım göreve başladığımda. Üniversiteyi 21 yaşında bitirmiş, mesleğimle ilgili bütün ilkleri burada yaşamıştım. İlk görev yerim, ilk öğrencilerim, ilk arabam, çocuklarım ve eşim. Sanki hepsinden ayrılıyormuşum gibi geldi. Gökçebey benim evim olmuştu. Arkadaşlarım, öğrencilerim sevdiğim insanlar hepsi buradaydı. Ayrılıp gitmek zor gelmişti.

O zaman anlamıştım geminin yavaşça limandan ayrıldığını, ağır ağır. Güvenli, sakin bir limana demir atmış bir gemi gibiydim. Gemi dediğin denizlerde olmalıydı. Dalgalı denizlerde. Sakin sular yılların yorgunluğunu üzerime biriktirmişti…..
Yeni okul, yeni öğrenciler, yeni veliler ,yeni öğretmenler ve eskimiş ben.
Beş ay geçti göreve başladığım günden beri. Önceleri her şey farklı geldi, alışamadım. Hiç bir şey alışkanlıklarıma uymuyordu. Zamanla geminin yelkenleri rüzgar almaya, ağır aksak hareket etmeye başladı. Deneyimlerimi cebime koyarak öğrencilerimle küçük küçük adımlar atmaya başladık. Onlar birinci sınıfa başladı, ben yeni bir okula başladım. Şimdi ÖĞRENCİLERİMLE birlikte el ele dalgalara doğru yol alıyoruz…

İki yıl on bir ay uzun bir süre mi? Kısa bir süre mi? Anlayamadım. Bu sürede hayatıma bir çok insan girdi ve hayatımdan çıkanlar da çıkardıklarım da oldu.

Hayal Gücü Merkezi ile tanışalı dört ay olmasına rağmen sanki yıllardır tanıyormuşum gibi hissediyorum. Eğitmenin Sor, Keşfet, Üret yolculuğu kampında ceplerim, o kadar dolu dolu ayrıldım ki bugün okulumda öğrencilerimle HAYAL GÜCÜ MERKEZİ kurma çalışmaları yapıyoruz. Bir çocuğa hayallerinin sorulması ve o hayallerden meraklarından yola çıkarak eğitimin yeniden düzenlenmesi, olacak iş değil. Ya da bize göre değil. Başta garip gelmişti.


Hani şöyle bir söz vardır ya, bir şeyin hayali kurulmamışsa gerçekleşmesi mümkün değildir. Hayal Gücü Merkezinin Hayali kurulduğuna göre artık bunu Türkiye‘nin her yerinde gerçekleştirme zamanı…